Kliniğimizde, sonuç ve süreçlerindeki başarısı nedeniyle üç farklı dolgu çeşidini tercih etmekteyiz:
Bio-Stimülatör, Vegan ve Dermal Dolgular.
Her bir dolgunun nasıl yapıldığı, kimler için uygun olduğu, olası yan etkileri, uygulama öncesi ve sonrası beklenen etkiler ile kalıcılığı hakkında detayları aşağıda bulabilirsiniz.
Bu bilgiler ışığında, sizin için en uygun dolgu çeşidini hekiminizle birlikte belirleyebilirsiniz.
Bio-Stimülatör Dolgu
Biyo-stimülatör dolgular, kolajen stimülasyonunu kullanarak anında vücudunuzun biyolojisiyle uyumlu organik bir hacim ve uzun süreli sonuçlar elde etmenizi sağlar. Geliştirilmiş yoğunluk, sıkılık ve elastikliği ile bu dolgu maddeleri, cildin daha parlak ve sağlıklı görünmesine katkıda bulunur.
Bu devrim niteliğindeki yenilikçi biyo-stimülatör dolgu, ciltte kolajen üretimini uyararak geleneksel dolgu maddelerine göre daha uzun süreli ve doğal bir gençleşme sunar. Geleneksel dolgu maddelerinin aksine, biyo-uyarıcılar sadece kırışıklıkları doldurmak yerine uzun süreli cilt gençleşmesini destekler.
Prosedür tipik olarak hastanın ihtiyaçlarını değerlendirmek için bir konsültasyonla başlar. Dolgu, ince bir iğne kullanılarak hedeflenen bölgelere enjekte edilir. İşlem nispeten hızlıdır, genellikle bir saatten az sürer ve minimum rahatsızlık içerebilir. Konforu artırmak için topikal anestezi uygulanabilir. Biyo-uyarıcı dolgu maddeleri, özellikle hacim kaybı, cilt sarkması veya kırışıklıklar yaşayan bireyler için uygundur.
Doğal sonuçlar arayan ve cildinin genel kalitesini artırmak isteyen kişiler için ideal bir seçenektir. Bununla birlikte, belirli cilt rahatsızlıkları veya alerjileri olanların, tedavi öncesinde bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir. Fakat diğer dolgular gibi biyo-uyarıcı dolgu maddeleri de kalıcı değildir. Sonuçlar, kullanılan spesifik ürüne ve bireysel faktörlere bağlı olarak genellikle 12 ila 24 ay arasında sürer. İstenen etkilerin devamını sağlamak için belirli aralıklarla tedavilerin tekrarlanması önerilmektedir.
Tedavi sonrası, enjeksiyon bölgesinde şişlik, kızarıklık, morarma veya hassasiyet dahil olmak üzere yaygın yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Biyo-stimülatör dolgu maddeleri çeşitli avantajlar sunar: doğal kolajen üretimini teşvik ederek kademeli ve uzun süreli sonuçlara yol açar.
Ameliyata gerek kalmadan daha genç bir görünüm sağlarlar ve geleneksel dolgu maddelerine kıyasla daha düşük alerjik reaksiyon riskine sahiptirler. Ek olarak, cilt dokusunu ve elastikiyetini artırabilirler. Tedavi sonrası hastalar cilt hacminde ve dokusunda anında iyileşmeler bekleyebilir ve kolajen oluştukça zamanla optimum sonuçlar ortaya çıkar.
Dermal Dolgular
Biyo-stimülatör dolgular gibi dermal dolgu maddeleri, cildin görünümünü yenileyerek kırışıklıkları ve içi boş alanları içeriden doldurur. Birçok dermal dolgu, doğal olarak oluşan bir şeker molekülünün özelliklerini taklit eden sentetik bileşenler içerir. Bu özel molekül, cildin yapısal bileşenlerine destekleyici bir ağ oluşturarak istenilen bölgeye
nem çekip tutunmasına yardımcı olur; böylece cildin sıkılığı ve pürüzsüzlüğünü artırır. Zamanla, bu şekerin doğal seviyeleri azalır ve dolgu maddeleri devreye girerek kırışıklık ve boş görünümün ortadan kaldırılmasına destek olur.
Tedavi sonrasında hacim ve pürüzsüzlükte anında iyileşmeler gözlemlenir; şişlik azaldıkça optimum sonuçlar belirginleşir. Dermal dolgu maddeleri, anında sonuçlar sağlama, minimum kesinti gerektirme ve cerrahi müdahale olmaksızın yüz hatlarını iyileştirme gibi çeşitli avantajlar sunar.
Ayrıca, genel yüz estetiğini artırarak doğal bir görünüm kazandırır ve bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanabilir. Sonuçları en üst düzeye çıkarmak ve yan etkileri en aza indirmek için hastalara genellikle tedavi sonrası bakım önerilmektedir. Dermal dolgu maddeleri kalıcı değildir; sonuçların süresi, kullanılan dolgu maddesinin türüne ve bireysel faktörlere bağlı olarak genellikle 6 ila 18 ay arasında değişir. İstenilen görünümü korumak için düzenli takip tedavileri gereklidir.
Dermal dolgu maddeleri, özellikle yüz kırışıklıkları, hacim kaybı ve ince çizgileri ele almak isteyen geniş bir kitle için uygundur. Dudaklar, yanaklar ve çene çizgisi gibi yüz özelliklerini geliştirmek isteyenler için ideal bir cerrahi olmayan seçenektir. Ancak, belirli tıbbi koşulları veya alerjileri olan kişilerin tedavi öncesinde bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir.
Vegan Dolgu
Vegan dolgular, kimyasal maddeler ve hayvansal ürünler içermeyen doğal ve bitkisel içeriklerle formüle edilmiş dermal dolgulardır. Cilt dostu olmaları ve ortalamanın üzerinde kalıcılık süreleri ile sıkça tercih edilirler. Özellikle Algeness Vegan Dolgusu, deniz yosunlarından elde edilen alginat kullanarak ciltte hacim artırmaya yardımcı olmasıyla oldukça popülerdir. Diğer dolgular gibi cilt altına enjekte edilerek kırışıklıkları ve hacim kaybını düzeltirler.
Vegan dolgu, steril bir ortamda hazırlanır. Su ve diğer bileşenlerle karıştırılarak homojen bir jel kıvamına getirilir ve ardından uzman bir dermatolog veya estetik hekim tarafından cilt altına enjekte edilir. Bu dolgu maddesi, hayvansal ürünlere karşı alerjisi olanlar, vegan veya vejetaryen bireyler ile doğal içeriklere duyarlı kişiler için uygundur. Ayrıca, ciltte hacim kaybı yaşayan herkes tarafından kullanılabilir.
Vegan dolgular kalıcı bir çözüm sunmaz; etkileri genellikle 6 ila 12 ay arasında sürer, bu nedenle belirli aralıklarla tekrarlanması gerekebilir. Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir; enjekte edilen bölgede kızarıklık, şişlik veya hassasiyet görülebilir. Bu dolgu maddesinin en büyük avantajları arasında doğal ve bitkisel içeriği, ciltle uyumu ve düşük alerji riski bulunur. Ayrıca, ciltte sağlıklı bir görünüm sağlayarak doğal bir gençleşme etkisi yaratır. Uygulama öncesinde cilt analizi yapılır ve hastanın ihtiyaçları belirlenir. Uygulama sonrası, ciltte hemen belirgin bir dolgunluk gözlemlenir ve sonuçlar zamanla daha doğal bir görünüm kazanır.